tie in-

  1. herhangi bir şeyle ilgili bulunan veya o şeyin tamamlayıcısı olan
film
vb
spor olayı
kaset
vb ile ilgili olarak piyasaya sürülen giysi
oyuncak
bağlantı
gizli bağlantı
bağlantısı bulunmak Verb
koşullu (satış): bir malı alabilmek için başka birisini de birlikte satınalma şartı.
koşullu satılan mal.
bağlantı, ilişki, ilgi, münasebet.
destelemek Verb
mendiline düğüm atmak Verb
ilmiklemek Verb
demetlemek Verb
direkt bağlantı
(US) bir şey satın alabilmek için bir şeyi daha alma şartı
demet yapmak Verb
uygun düşmek, uymak, tutmak, tutarlı/çelişkisiz olmak.
His story ties in with the facts: Anlattıkları gerçeklere uyuyor.
parasını araziye bağlamak Verb
şaşırıp kalmak, ne yapacağını bilememek, işin içinden sıyrılamamak.
(birisini) şaşırtmak, şaşkına çevirmek, çıkmaza sokmak.